7 Ağustos 2012 Salı

Kore ve Az Buçuk Japon Sevdası:)

        Bazen düşünüyorum bu kore sevdası bende ne zaman başladı diye. Aslında oldum olası sevmişimdir bu çekik insanları ben. Ama çocukken tam bilemiyorsunuz, çekik gördüğünüz her insanı japon sanıyorsunuz. Çocukken Nevşehir'e Peri Bacalarını ziyarete gittiğimizde az buçuk ingilizcemizle biz onlara "Hello" derken onların da bize sevimlilikle "hi" diye cevap vermeleri nasıl hoşumuza gitmişti. Ama çocukken bizim için Kore, Japon, Tayland...vs. ayrımı yoktu. Çekik gözlü ve sevimliydi ya japon'du işte:) 
        Japon sevgisi belki "Şeker Kız Candy"(her ne kadar japonlara benzemese de japon olduğunu biliyordum çünkü çocukken çizgi filmin bitişinde sonundaki harflerin japon alfabesine ait olduğunu biliyordum,kimden duyduysam artık) ve futbolcu "Tsubasa" ile başlamıştır ama Kore sevgisine dair kesin bir tarih veremiyorum çünkü daha ayırt bile edemiyordum. Ama bildiğim kadarıyla şöyle başladı: J-Entercom diye bir grup var. Bizim insanlarımız onu  Görmez Olsun(pek sevmiyorum) diye bir şarkıya çevirmiş. Hah aslı Kiss işte.Düşük bir beklentiyle izlemiştim ama çok sevmiştim. O kadar çok izlemiştim ki kardeşlerime gına gelmişti artık. Bana videoyu izlettirip şarkıyı dinletmayi istemiyorlardı ama ben gizli kaçamak dinliyordum:) Tabi ben hep Japonların şarkısı sanmıştım meğer Kore'ymiş. Bunu öğrenince Kore'ye sevgim arttı tabi:) Onun dışında Sue Oyunları vardır belki bilirsiniz. Zamanında az oynamadım ben o oyunları:) Daha sonra Muhteşem Kraliçe'yi izliyordum ara ara. Bir kraliçenin bu kadar dürüst olması, halkını düşünmesi, adaletli olması çok hoşuma gitmişti(diziyi yıllardır bitiremedim malesef). Düşlerimin Prensi(secret garden'dan sonra izledim) çok ünlüydü bir zamanlar tabi sonra izledim. Ama bütün bölümlerini izlediğim ilk dizim, benim ilkgözağrım olan Secret Garden ile Kore sevgim tavan yaptı ve devamı da geldi:)

                           Şimdi sırasıyla resimleri veya videoları paylaşıyorum:
        İşteee çocukken merakla beklediğim, şarkısını kendime has tuhaf kelimelerle söylediğim Candy şarkısı:


        Aaaah aaahh nostalji oldu şimdi...Nasıl hevesle beklerdim, ağaçlardan atlaması, sevimliliğine, iyimserliğine bayılırdım:) Bu videoyu youtube'da bulmak biraz uğraştırdı beni ama buna değdi.Çünkühem söyleyen kişiyi hem de sözlerini buldum kıymetini bilin;P


Şimdi geçeliiim Tsubasa'ya:


Nasıl heyecanlanırdık izlerken:) Biz de Tsubasa ile büyüdük valla:)


        İşte farkında olmadan kore sevdasını başlatan video(sonunda gözüm yaşardı birkaç damla gözyaşı döktüm diye kardeşlerim benimle ne kadar dalga geçmişlerdi):


Müzik bayağı hoşuma gitmişti ilk dinlediğimde:)


        Sue oyunlarından cadılının linkini veriyoruum:  (köprü yapamıyorum kusura bakmayın)
http://www.oyunlar1.com/games.php?flash=990






İşte Sue oyunlarından bir resim:)
 (Cadı'nın tipine bitiyorum:))





Dizilerden özellikle de Secret Garden'dan sonra bahsedeceğim. Görüşürüüz:)

Kesha:"Your Love İs My Drug"

Eveeeet şimdi eğlenelimm:) Bu gün bir şarkı dilime takıldı söyleyip duruyorum sabahtan beri. Belki biliyorsunuzdur yeni bir şarkı değil çünkü. Şarkı: Kesha'dan Your Love İs My Drug. Özellikle nakarat kısmı olan şu kısım beynimde yankılanıp duruyor:
Because your love your love your love is my drug
Your love your love your love 
I said your love your love your love is my drug 
Your love your love your love 
Aslında Kesha pek sevmezdim ama sevdiğim şarkıları çıkıyor. Zaman 
geçtikçe sevmeye mi başlıyorum ne?Hatta sözleriyle birlikte verilen bir 
video koyuyorum, belki eşlik etmek istersiniz;) 
 

 

Kore Farklı Bir Dünya:)

Aslında blog açma fikri 1 yıldır kafamdaydı ancak açamamıştım. Bugün bir anda esti, açtım:) Blog açma fikri nerden mi geldi dersiniz? Kore dizileri, yemekleri, dili, şarkıları(az ilgilensem de), sevimli ünlüleri, ödül törenleri...vs. araştırıyım derken birçok bloga misafir oldum:) Türkiye'de, Kore'ye dair birçok şeyin bu kadar sevildiğinin de o zaman farkına vardım. Kore farklı bir dünyaydı. Farkında olmadan sizi çekiveriyordu sihirli dünyasına:) Ama bundan hoşnut oluyordu insan. Türkiye'de Kore'ye dair güzel bloglar, siteler gördükçe heveslendim. Neden ben de bir blog açıp Kore'leri paylaşmayayım ki? dedim kendi kendime. Fakat bu fikir ham bir meyveydi olgunlaşması ise 1 yıl sonra bugünü buldu. Kore yoğunluklu olarak paylaşımlar yapacağımı düşünsem de her telden konuya parmak basacağım. Bu arada kusura bakmayın ama anlatım bozuklukları, imla vb. hataları düşünmeyeceğim çünkü onu düşünürken ne söyleyeceğimi unutup meselenin özünü kaçırıyorum. Neyse bu kadar konuşmanın ardına bir kaç paylaşım yapayım;)

Blog'da İlk Gün

Merhabaaaa:) Bu gün ilk defa bir bloga sahip oldum o yüzden böyle coşkulu bir "merhaba"yı bana mazur görün. Aslında blog açmadan önce yazmayı düşündüğüm o kadar çok şey vardı ki...Ama açınca beynimden uçup gitti o fikirler:) Belki size sıkıcı gelebilir ama blog'daki ilk deneyimimi sizinle paylaşmak istiyorum. Daha blog diyarında çömez sayılırım ama önce sayfamı düzenleyeyim diye düşündüm. Blogumun arka planını vs. hazırlayayım dedim ama kendimi öyle kaptırdım ki...Bence normal bir insan 2 dakikada ya da max 5 dakikada seçer, işi bitirir değil mi? Ama ben biraz fazla özendim galiba:) Aramızda kalsın da yarım saate yakın sürmüştür onu yap onu düzelt derken... Aslında bu blog işlerinin çok basit olduğunu sanıyordum ta ki işin başına geçene kadar... Özellikle de benim gibi mükemmeliyetçi bir insansanız daha da zor. Çünkü yazımı yazarken bir yandan da "Anlatım bozukluğu oldu mu acaba?" diye bir kuşku kemiriyor beynimi... Bu sayfada her türlü şeyi paylaşabilirim kafama ne eserse:) Her telden bahsedebilirim yani. Ama Kore ağırlıklı olabilir diye de düşünmüyor değilim hani;) Belki beğenirsiniz belki de beğenmezsiniz ama beğenmenizi umarak blogumu açmış bulunmaktayım:) Eee blog açtık o kadar bunu kutlamayacak mıyız?Hadi bakalıım kurdelemizi de keselim. Artık bloguma herkesi davet ediyoruum. Herkese iyi eğlenceleeeer:D